Mahmut Akman
İş ve Sosyal Güvenlik Danışmanı
06 Aralık 2021

Sirküler No: 555


Sirkülerimizi Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 16 Aralık 2019 tarihli bir kararı (E:2019/1657-K:2019/7823) ile açıklayalım.

Dava, sigorta başlangıcının 04.01.1993 tarihi olarak tespiti istemine ilişkindir.

Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin Ayvacık İş Mahkemeleri olduğunu, fer’i müdahil konumunda olması gerektiğini, hak düşürücü sürenin gözetilmesini, çalışma olgusunun kanıtlanması gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesince ; “Gerek dosya kapsamında dinlenen tanıkların beyanları, gerekse …’a ait …Zeytinyağı Fabrikasında sigortalı işe ilk giriş bildirgesinin 13/01/1993 tarihinde düzenlenmiş olması ve davacının sigortalı işe başlama tarihin 04/01/1993 olarak belirtilmiş olması karşısında davacının 04/01/1993-13/01/1993 tarihleri arasında fiilen çalıştığının anlaşılması karşısında davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. ” gerekçesiyle “Davanın KABULÜ ile; Davacının davalı kurum tarafından sigortalı ilk işe giriş tarihi olarak 04/01/1993 tarihinin kabul edilmeyerek meydana getirilen muarazanın men’ine, Davacının sigortalılık başlangıç tarihinin ilk işe giriş bildirgesindeki 04/01/1993 tarihi olduğunun tespitine,” karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu; Davalı … vekili; fiili çalışma olgusunun kanıtlanamadığını, Kurum kayıtlarına dayanmayan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince “ imza aidiyetine ilişkin bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor kapsamında, 04.01.1993 işe giriş tarihli bildirgedeki imzanın davacının eli ürünü olduğu tespitine yer verilmiş; bozma ilamı kapsamındaki araştırma gereğine uygun olarak ilgili kurum ve kuruluşlar aracılığıyla yapılan araştırmadan, bildirgedeki işe giriş tarihi itibariyle bilgisine başvurulabilecek komşu işyeri işveren veya çalışanı kişilerin isimlerine ulaşılamamış; bildirgeyi düzenleyen işyeri çevresindeki işyerlerinin konumlarını gösterir kroki ve fotoğraflar ile faaliyete başlama tarihlerine ilişkin belgelerden, bildirgedeki işe giriş tarihine ilişkin tanıklık yapabilecek kişi bulunmadığı sonucuna varılmış; davacının sigorta sicil numarasının, 1993 yılında tahsis edilen serilerden olduğu, Çanakkale sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün 22.11.2018 tarihli yazısıyla bildirilmiş olup; ilk derece yargılaması sürecinde ve bozma ilamı gereğince toplanan kanıtların aksini ortaya koyacak bir kanıt sunulmadığı yünü ve davalı vekilinin başvurusu haklı bulunarak, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması yoluna gidilmiş olması nedeniyle, istinaf kanun yolu vekâlet ücretinin, istinaf başvurusu kabul edilen taraf yararına belirlenmesi gerektiği sonucuna varılarak; HMK 354 ve devamı maddeleri uyarınca yapılan yargılama süreci sonunda, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

… T.C. kimlik ve … sigorta sicil numaralı davacının, dava dışı işveren …’a ait … sicil numaralı işyerinde 04.01.1993 günü 506 sayılı Kanun hükümleri kapsamında hizmet akdine dayanarak, tüm sigorta kollarına tabi olarak asgari ücretle çalıştığının, anılan 1 günlük sürenin prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilmesi gerektiğinin, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık başlangıç tarihinin ise 18 yaşını doldurduğu güne karşılık gelen 01.05.1993 olduğunun TESPİTİNE karar verilmiştir.

Somut olayda, Davanın kabulüne karar verildiğine göre davacının vekâlet ücretinden ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olup bu durum bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Duyuru listesine üye ol!

Proventus Sirküler ile sosyal güvenlik mevzuatı ile vergi mevzuatına ilişkin tüm değişikliklerden haberdar olun.

Invalid email address
Proventus Danışmanlık Limited Şirketi, e-posta adresinizi üçüncü kişi ya da kuruluşlar ile paylaşmayacağını ve amacı dışında kullanmayacağını taahhüt eder.