Mahmut Akman
İş ve Sosyal Güvenlik Danışmanı
11 Ekim 2021

Sirküler No: 527


Konuyu bir yargı kararıyla açıklayalım. Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 04 Aralık 2018 tarihli kararında (Esas: 2016/542 – Karar: 2016/26151) özetle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

Somut uyuşmazlıkta birleşen davanın davacısı olan işveren, davalı işçinin satın alma sorumlusu olarak satışı yapılan yataklara yapıştırılan etiketlerden sorumlu olduğunu, bağlı olduğu amirin bilgisi ve haberi olmadan elegance ve stress control yataklarının etiketlerini çıplak kadın gölgesi ile değiştirdiğini, kendisinin belirlediği etiketlerden beş bin adet sipariş verdiğine dair matbaa yazısının bulunduğunu, basımı yapılan etiketlerin işverenin bilgisi dışında basıldığından haberi olmayan diğer bölüm çalışanları tarafından yataklara yapıştırıldığını, anılan yatakların satışının yapıldığını, ancak üzerinde çıplak kadın figürü bulunduğunun tespit edilmesi üzerine yatakların bayilerce iade edildiğini, şirketin delil tespiti dosyası ile belirlenen zarar miktarının 57.561,12 TL olduğunu ileri sürerek bu bedelin davacıdan tahsilinitalep etmiş; davacı vekili ise anılan etiketlerin işverenin bilgisi olmadan siparişinin verilmesinin, basılmasının ve yataklara yapıştırılmasının mümkün olmadığını, davacının etiket değişikliğine ilişkin tüm mailleri ve yazışmaları görevi gereği bağlı olduğu şirket sahibine de gönderdiğini, davacının talimat dışında hareket etmesinin söz konusu olmadığını, ayrıca hangi miktardaki yatağın hangi bayiden hangi gerekçe ile iade edildiğinin belirtilmediğini, etiketin yatağın evsafını ve kalitesini etkileyen bir unsur olmadığını, ortada bir zarar bulunmadığı halde davacıya kusur atfedilmesinin yerinde olmadığını savunmuştur.

Mahkemece üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapora itibar edilerek, davacının zararın meydana gelmesinde %20 oranında kusurlu olduğu ve dosya kapsamındaki zarar tespiti doğrultusunda belirlenen şirketin toplam 57.561,12 TL zararının %20 sine isabet eden 11.512,22 TL nin davacıdan tahsili gerektiği sonucuna varılmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda adı geçen etiket hatasında siparişten başlayarak yatağın imal edilip bittiği son noktaya kadar firmanın toplam kalite kontrol sisteminde söz konusu zararlara neden olan bir takım eksiklikler bulunduğu, davacının tek yetkili olmaması ve amirlerini de bilgilendirerek sipariş verebilmesi gerektiği, asıl imalata girilirken üretim föyü denilen bir formun hazırlanması gerektiği, ne kadar bilinen modeller olsa da mutlaka tüm ayrıntısına kadar bilgilerin bulunmasının teknik olarak hataların önüne geçmek için zorunlu olduğu, föye, üretimi yapılacak siparişte kullanılacak malzemeler (etiket vs.) numune yapıştırılarak, şekiller çizilerek üretimle ilgili tüm detayların yazılması gerektiği, imalat bandında ve yatakların sevkiyat aşamasında kalite kontrol sorumlularınındenetim yaparak üretimin üretim föyüne uygunluğunu kontrol etmesinin gerekli olduğu, yanlış etiket yüzünden oluşan bu hatanın çok önceden fark edilerek, müşteriye hatalı olarak yollanmasının önüne geçilmesi gerektiği, tekstil üretiminde hata yapma ihtimali göz önüne alınarak kalite kontrol sistemlerinin oluşturulmasının önemli olduğu, ekip işinde oluşacak hata veya başarının sorumluluğunun tek kişiye yüklenmemesi gerektiği, çalışan herkesin üzerine düşen herkesi dikkatle yerine getirmesi gerektiği, satın alma görevlisi olan davacının, görevini yukarıda belirtilen kriterler ve titizlikle yapmadığı için tali kusurlu olduğu ve kusur oranının % 20, İşverenin de oluşan hatayı en kısa zamanda fark edip, hatalı üretimi önleyecek kalite kontrol sistemini yeterince iyi kuramadığı için % 80 oranında asli kusurlu olduğu ifade edilmiştir. Ne var ki, davacı-birleşen dava davalısı işçi, etiket değişikliğine ilişkin tüm yazışmaları ve mailleri şirket sahibinin bilgisi dâhilinde yaptığını ileri sürmüş olup, dosyaya bir kısım mail örnekleri sunmuştur. Mahkemece bu iddiaya yönelik olarak herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadığı anlaşılmakta olup, eksik inceleme ile sonuca gidilmesi yerinde değildir. Bu itibarla öncelikle, davacının görev tanımına ilişkin işyeri kayıtları ile varsa taraflar arasındaki iş sözleşmesi de getirtilerek davacının etiket seçiminde tek başına yetkili olup olmadığı belirlenmeli, yetkili olmadığının anlaşılması halinde de davacının onay için işverene veya vekiline gönderdiğini ileri sürdüğü email kayıtları üzerinde ve tüm dosya kapsamı bakımından bilişim uzmanı bilirkişi ile insan kaynakları uzmanından oluşan bilirkişi heyeti marifetiyle inceleme yapılmalı, sonucuna göre bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm deliller yeniden bir arada değerlendirilerek davalı-birleşen dosya davacısının talebi ile ilgili bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir.

Bu kararda; işçinin görev tanımının işveren zararının ortaya konulması açısından önemli olduğu vurgulanmıştır.

Duyuru listesine üye ol!

Proventus Sirküler ile sosyal güvenlik mevzuatı ile vergi mevzuatına ilişkin tüm değişikliklerden haberdar olun.

Invalid email address
Proventus Danışmanlık Limited Şirketi, e-posta adresinizi üçüncü kişi ya da kuruluşlar ile paylaşmayacağını ve amacı dışında kullanmayacağını taahhüt eder.