Prozon Bordro ve Özlük Yazılımı
Proventus’un teknoloji şirketi olan Prozon’un geliştirdiği Bordo ve Özlük Yazılımı yayında!
Bordro süreçlerinizi devrim niteliğinde değiştirmek üzere tasarlandı…
Mahmut Akman
İş ve Sosyal Güvenlik Danışmanı
21 Kasım 2022
Sirküler No: 684
İşyerinden Emekli Olup Tekrar Emeklilik Sonrası Aynı İşyerinde Çalışmaya Başlayan Kişinin İşten Ayrılmasında İhbar Süresi Nasıl Hesaplanmalı?
Yargıtay Dokuzuncu Hukuk Dairesi kararında (Esas : 2016/33788, Karar : 2020/17791, Tarih : 08.12.2020);
Mahkemece toplanan deliller, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacının davalı nezdinde Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları nazara alınarak 12/12/2007 – 25/10/2013 tarihleri arasında 5 yıl 10 ay 13 gün çalıştığı, davacının giydirilmiş brüt ücretinin 2.657,48 TL olduğu, davalının zaman aşımı itirazı süresinde yapılmadığından itibar edilmediği, davalı feshin tazminat gerektirmeyecek şekilde yapıldığını ispat edemediği, bilirkişi tarafından hesaplanan işçilik alacaklarının ödendiğini davalı ispat edemediğinden davanın kısmen kabulüne, fazla mesai ve genel tatil ücreti alacakları ispat edilemediğinden reddine karar verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta davacı işçi Ekim 2013 yılında emekli olmasına rağmen işyerinde çalışmaya devam ettiğini ve 17.03.2014 tarihine kadar çalıştığını, işçilik alacaklarının talebi üzerine işveren tarafından iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshedildiğini ve kıdem tazminatının bir kısmının ödendiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı farkı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının Ekim 2013 tarihinde emekli olduğu sonrasına ait çalışmanın varlığının husumetli olmayan tanık beyanları ile doğrulandığı belirtilerek emeklilik tarihine kadar kıdem tazminatı hesabı yapılmış ve aynı tarih itibariyle ihbar tazminatı belirlenmiştir. Mahkemece Ekim 2013 tarihindeki emeklilik olgusuna göre hesaplanan her iki tazminatın kabulüne dair hüküm kurulmuş, kararı sadece davalı işveren temyiz etmiştir.
Davacının emeklilik sonrasında ara vermeksizin çalışmaya devam ettiği işyerinde çalışmış ve daha sonra işverene dava açmış davacı tanıklarının beyanları dışında davalı tanıklarından …’nin anlatımı ile de ispatlanmış olup, hesaplamanın davacının iddia ettiği gibi 17.03.2014 tarihine göre yapılması gerekir ise de; kararı davacı taraf temyiz etmediğinden kıdem tazminatı itibariyle bozma kararı verilmemiştir.
İşçinin emekliliği halinde ihbar tazminatına hak kazanılmayacak olup, emeklilik sonrasında çalışmaları 6 aydan az olduğundan, ihbar tazminatının 2 haftalık süre için hesaplanması gerekirken 56 günlük ihbar tazminatı hesabı yapılarak, istekle ilgili hüküm kurulması hatalı olup, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
Bu karar dikkate alındığında; işyerinden emekli olup tekrar emeklilik sonrası aynı işyerinde çalışmaya başlayan kişinin işten ayrılmasında ihbar süresi emeklilik sonrası çalıştığı süre dikkate alınarak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17’nci maddesi kapsamında yeniden değerlendirilmelidir.