Mustafa Çelik
Vergi Danışmanı
04 Kasım 2021
Sirküler No: 98
Anayasa Mahkemesine yapılan bir bireysel başvuru sonucunda;
– Ceza yargılaması sonucunda delil yetersizliği gerekçesiyle beraat eden başvurucunun kendisine suçlu muamelesi yapılmadan, disiplin kurallarına aykırı eylemi usule uygun bir şekilde tespit edildiği takdirde idari yaptırıma tabi tutulması mümkündür.
– İdarece disiplin sürecinde kullanılan ifadelere bakıldığında ceza mahkemesi kararında ulaşılan sonucun tartışmaya açılmasının yanında kararı okuyanlarda başvurucunun üzerine atılı suçu işlediği izleniminin oluşmasına sebebiyet verildiği görülmektedir. Bu durumda beraat kararı anlamsız hâle gelmiş ve başvurucunun masumiyetine gölge düşürülmüş; öte yandan iki yargı kolu arasında başvurucunun gizliliğin ihlali suçunu işleyip işlemediğiyle ilgili olarak çelişkili kararların ortaya çıkmasına sebep olunmuştur. Dolayısıyla masumiyet karinesinin ikinci boyutu ihlal edilmiştir.
-Ayrıca Ceza Mahkemesinin ulaştığı kanaatin isabetli olmadığının veya hatalı olduğunun düşünülmesinin, İdare Mahkemesinin başvurucunun masumiyetine saygı gösterme yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığı vurgulanmalıdır. Ceza Mahkemesi kararındaki isabetsizlik masumiyet karinesine istisna getirilmesini gerektiren bir durum değildir.
Sonuçta, masumiyet karinesinin ihlal edildiğine ve Kararın bir örneğinin masumiyet karinesinin ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılması amacıyla İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
-Bu örnek karar üzerinden özellikle vergi kaçakçılığından adli makamlarca yürütülen ceza soruşturması sonucunda mükellef hakkında beraat kararı verilmesi halinde, idari yargı makamlarının da bu beraat kararı ve masumiyet karinesini dikkate alarak idari vergi cezalarında aynı yolu takip etmeleri için bir gerekçe oluşturabilecektir.
Söz konusu örnek masumiyet karinesi kararı Sirküler ekinde yer almaktadır.
EK-1 Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru kararı