Mahmut Akman
İş ve Sosyal Güvenlik Danışmanı
06 EYLÜL 2022
Sirküler No: 640
Kıdem ve ihbar tazminatı ile manevi tazminat, yılık ücretli izin, fazla mesai ve hafta tatili alacağının tahsiline karar verilmesi gerekçesiyle istifa eden işçi, kıdem tazminatı ve diğer alacakları için dava açmış, İş Mahkemesi davanın reddine karar vermiş, ancak Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 16 Ocak 2020 tarihli kararı ile (E.2017/26761 – K.2020/518) davacıya yapılan eğitim mesleki gelişim için yapılan bir eğitim ise buna ilişkin giderlerin istenebileceği, ancak bankadaki işin yürütümüne ilişkin ise istenemeyeceğini belirterek eksik inceleme ile yazılı şekilde verilen kararın hatalı olduğuna hükmederek karar bozulmuştur.
Karar metninde aşağıdaki hususlara yer verilmiştir.
Taraflar arasında davacı-karşı davalıya yapılan eğitim giderlerinin davalı-karşı davacıya ödenmesi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda, davalı-karşı davacı, davacı-karşı davalının işe başladığı tarihten itibaren 6 ay süre boyunca çeşitli dönemlerde eğitimler verildiğini ve bu eğitimlere ilişkin eğitim ücreti, yemek, yol, konaklama gibi tüm masraflarında banka tarafından karşılandığını, taraflar arasında imzalanan 06.03.2014 tarihli ek protokole göre kendisine 6 ay süreyle yapılan eğitim masraflarını ödeme yükümlülüğü bulunduğunu iddia etmiştir. Davacı-karşı davalı ise bankadan daha önce istifa eden hiç kimseden böyle bir talebin olmadığını, kendisinden e-posta ile istenilen meblağa daha önce istifa eden ancak kendisinden eğitim bedeli istenmeyen çalışanların isimlerini vermek suretiyle itiraz ettiğini savunmuştur. Mahkemece, eğitim giderine ilişkin ek protokolde çalışan … A.Ş. ile imzalamış olduğu hizmet sözleşmesini yürürlük tarihinden itibaren 2 yıl içinde haklı nedenler olmaksızın fesh etmesi veya işveren tarafından haklı nedene veya davranışlardan kaynaklanan geçerli nedenle feshine yol açması durumunda eğitim giderinin talep edileceğinin düzenlendiği, davacının davalıya ödemesi gereken eğitim miktarının bilirkişi raporunda belirtildiği üzere 1.743,42 TL olduğu, bu miktarı davacı karşı davalıdan talep edebileceği gerekçesiyle davalının karşı davasının kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinde yer alan 06.03.2014 tarihli “Ek Protokol” de çalışanın işveren … ile imzalamış olduğu hizmet sözleşmesinin yürürlük tarihinden itibaren iki yıl içinde haklı nedenler olmaksızın feshetmesi veya işveren tarafından haklı nedenle veya davranışlarından kaynaklanan geçerli nedenlerle feshine yol açması durumunda işveren tarafından kendisi için yapılmış bulunan tüm eğitim giderlerini, seyahat masraflarını, tahsisat, yolluk ve sair ödeme tutarlarını ödemeyi kabul ettiğine dair düzenleme bulunduğu görülmektedir. Dosya içeriğinden, davacı-karşı davalının iş sözleşmesini feshinin haklı nedene dayanmadığı sabittir. Davalı-karşı davacı tarafından dosyaya eğitim ve konaklama giderleri ile uçak biletlerine ilişkin bir kısım faturalar vs. belge sunulmuştur. Ancak, sunulan belgelerden salt davacıya ilişkin yapılan eğitim giderleri ve bu eğitim giderlerinin içeriği anlaşılamamaktadır. Mahkemece yapılacak iş; öncelikle davacı-karşı davalıya ilişkin yapılan eğitimlerin muhteviyatının netleştirilmesi ve davacı-karşı davalının mesleki gelişimi için mi yoksa bankanın işinin yürütümü için mi olduğunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Yapılan eğitim mesleki gelişim için yapılan bir eğitim ise buna ilişkin giderlerin istenebileceği, ancak bankadaki işin yürütümüne ilişkin ise istenemeyeceği açıktır. Bu husus araştırıldıktan sonra, yapılan eğitimlere kaç kişinin katıldığı ve davacının üzerine düşen miktarlar da netleştirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Yargıtay’ın bu kararı ile, işverenler işçilerinden yapılan sözleşmelere uygun hareket edilmemesi halinde işçilerin işyerinden ayrılması halinde yine sözleşmede belirtildiği şekilde hareket etmeleri, eğitimin işçilerin mesleki gelişimine yönelik ise yapılan eğitim giderlerinin her bir işçiye isabet eden tutar üzerinden rücu edilebileceği anlaşılmaktadır.