Mahmut Akman
İş ve Sosyal Güvenlik Danışmanı
12 Mayıs 2025

Sirküler No: 1240

İşçi ve İşverenler Neden Uzman Görüşü Raporuna İhtiyaç Duyarlar?

“Uzman görüşü raporu” hukuki dayanağını 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Uzman Görüşü” başlıklı 293’üncü maddesinde almaktadır. Bu maddeye göre;

(1) Taraflar, dava konusu olayla ilgili olarak, uzmanından bilimsel mütalaa alabilirler. Sadece bu nedenle ayrıca süre istenemez.

(2) Hâkim, talep üzerine veya resen, kendisinden rapor alınan uzman kişinin davet edilerek dinlenilmesine karar verebilir. Uzman kişinin çağrıldığı duruşmada hâkim ve taraflar gerekli soruları sorabilir.

(3) Uzman kişi çağrıldığı duruşmaya geçerli bir özrü olmadan gelmezse, hazırlamış olduğu rapor mahkemece değerlendirmeye tabi tutulmaz.

Bu madde ışığında; “uzman görüşü raporu” tanık, keşif veya bilirkişi gibi bir delil gücüne sahiptir. Uzman görüşü raporu, tarafların (davacı, davalı, işçi, işveren vb) yargı önünde bilirkişi dışında kendi alanı uzmanından bilimsel özellikli yazılı görüş alarak iddialarını ve savunmalarını kuvvetlendirdikleri bir hukuki belgedir. Uzman görüşü raporu sunan taraf, davasını kazanma ihtimali artmış olacaktır. Bu rapor mahkeme nezdinde takdiri delil sayılmaktadır.

Bilirkişi, hakim tarafından seçilirken görüşü alınacak uzmanın seçimi tamamen dava taraflarına aittir. İsteyen taraf, iddia ve savunmasının ispatı için uzman görüşü raporu alabilir. Sadece bu nedenle ayrıca süre istenemez. Uzman kişiden aldığı raporu Mahkemeye tarafların kendisi sunar. Uzman görüşü raporlarına itiraz yolu bulunmamaktadır.

Uzman görüşü raporlarına; hukuk büroları, avukatlar, işçiler, işverenler ve kurumlar gerek dava açılmadan önce, gerekse dava açıldıktan sonra, hatta davada bilirkişi raporu alındıktan sonra bile başvurabilirler. Uzman görüşüne başvuracak taraf, bu konudaki gerekli masrafları kendisi karşılamak zorundadır. Uzman kişiyle anlaşmasına göre hizmet bedeli serbestçe kararlaştırılabilir. Uzman kişiye ödenecek ücretle ilgili bir tarife bulunmamaktadır. Davanın taraflarının uzman kişiye ödediği ücreti Mahkemeden veya karşı taraftan talepte bulunması mümkün değildir. Bu giderler yargılama giderleri içerisinde sayılmaz.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin kararında (E: 2022/2237, K: 2022/3385, T: 15.03.2022); uzman görüşü, bu görüşü sunan davacı taraf açısından yazılı belgeye bağlı bir beyan niteliğindedir. Bunun anlamı, uzman görüşünde yer alan maddi vakıaların, dava dilekçesinde ileri sürülen vakıalar gibi bağlayıcı etkisinin olmasıdır. Dosya kapsamından, mahkemece uzman görüşünün bu etkisi ile ilgili bir değerlendirme yapılmadığı, gerek hesaplamaya esas alınan (çalışma süresi, haftalık çalışma süresi, aylık ücret miktarı, aylık yemek bedeli vb. gibi) unsurlar, gerekse hesaplanan alacak miktarları yönünden uzman görüşünün bağlayıcılığı üzerinde durulmadığı anlaşılmaktadır. Tarafın bildirdiği vakıanın dışına çıkılıp yeni bir vakıa esas alınmak suretiyle hüküm kurulması hatalıdır. Belirtmek gerekir ki, bilirkişi raporu bir delildir. Uzman görüşü ise, öncelikle görüşü sunan tarafın maddi vakıayı içeren açıklamasıdır. İddiayı güçlendirmeye yarayan uzman görüşünün içeriğindeki vakıaların ispatı ise bilirkişi delili ile mümkün olmaktadır.

Açıklanan sebeplerle uzman görüşünün ‘taraf beyanı veya açıklaması’ olma özelliği göz ardı edilmemeli, içeriğindeki vakıaların davacı açısından bağlayıcı olduğu dikkate alınmalı, bu çerçevede yapılacak değerlendirme sonucunda uyuşmazlığın esası ile ilgili bir karar verilmelidir.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin kararında (E: 2022/10409, K: 2022/14702, T: 10.11.2022); uzman görüşü, bu görüşü sunan davacı taraf açısından yazılı belgeye bağlı bir beyan niteliğindedir. Bunun anlamı, uzman görüşünde yer alan maddi vakıaların, dava dilekçesinde ileri sürülen vakıalar gibi bağlayıcı etkisinin olmasıdır. Dosya kapsamından, mahkemece uzman görüşünün bu etkisi ile ilgili bir değerlendirme yapılmadığı, gerek hesaplamaya esas alınan (çalışma süresi, haftalık çalışma süresi, aylık ücret miktarı, aylık yemek bedeli vb. gibi) unsurlar, gerekse hesaplanan alacak miktarları yönünden uzman görüşünün bağlayıcılığı üzerinde durulmadığı anlaşılmaktadır. Tarafın bildirdiği vakıanın dışına çıkılıp yeni bir vakıa esas alınmak suretiyle hüküm kurulması hatalıdır. Belirtmek gerekir ki, bilirkişi raporu bir delildir. Uzman görüşü ise, öncelikle görüşü sunan tarafın maddi vakıayı içeren açıklamasıdır. İddiayı güçlendirmeye yarayan uzman görüşünün içeriğindeki vakıaların ispatı ise bilirkişi delili ile
mümkün olmaktadır. Açıklanan sebeplerle uzman görüşünün taraf beyanı veya açıklaması olma özelliği göz ardı edilmemeli, içeriğindeki vakıaların davacı açısından bağlayıcı olduğu dikkate alınmalı, bu çerçevede yapılacak değerlendirme sonucunda uyuşmazlığın esası ile ilgili bir karar verilmelidir.

Sonuç ve öneri olarak; tarafların (işçi, işveren, taraflar, tarafların avukatları, kurum, kuruluş vb.) kendi iddialarını ve savunmalarını güçlendirerek davayı kendi lehlerine çevirecek olan yargılama sürecinin her aşamasında (işçi-işveren uyuşmazlıkları, işçi alacakları, iş kazaları, vergi, ihale, imar, ceza her türlü davada) alanı uzmanından “uzman görüşü raporu” almalarının çok önemli olduğunu belirtmek isteriz.

Prozon Bordro ve Özlük Yazılımı

Proventus’un teknoloji şirketi olan Prozon’un geliştirdiği Bordo ve Özlük Yazılımı yayında!
Bordro süreçlerinizi devrim niteliğinde değiştirmek üzere tasarlandı…

Duyuru listesine üye ol!

Proventus Sirküler ile sosyal güvenlik mevzuatı ile vergi mevzuatına ilişkin tüm değişikliklerden haberdar olun.

Invalid email address
Proventus Danışmanlık Limited Şirketi, e-posta adresinizi üçüncü kişi ya da kuruluşlar ile paylaşmayacağını ve amacı dışında kullanmayacağını taahhüt eder.