Mahmut Akman
İş ve Sosyal Güvenlik Danışmanı
11 Ağustos 2025
Sirküler No: 1293
Fasılalı Çalışmalarda Yıllık İznin Hesaplanması
4857 sayılı İş Kanunu’nun “yıllık ücretli izne hak kazanma ve izni kullanma dönemi” başlıklı
54’üncü maddesinin birinci fıkrasına göre; yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin
hesabında işçilerin, aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler birleştirilerek
göz önüne alınır. Şu kadar ki, bir işverenin bu Kanun kapsamına giren işyerinde çalışmakta olan
işçilerin aynı işverenin işyerlerinde bu Kanun kapsamına girmeksizin geçirmiş bulundukları
süreler de hesaba katılır.
Madde incelendiğinde, yıllık izin hesabında ister fasılalı olsun ister sürekli olsun aynı işverenin
tüm işyerlerindeki çalışılan süreler birleştirilmektedir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararında (T:04.09.2009, E:2007/38515, K:2009/10133); işçiye
önceki feshe bağlı olarak kullanmadığı izin ücretleri tam olarak ödenmişse, bu dönemin sonraki
çalışma sürelerine eklenerek izin hesabı mümkün olmaz. Ancak, önceki çalışma döneminde izin
kullandırılmak veya fesihte karşılığı ödenmek suretiyle tasfiye edilmeyen çalışma süreleri de
aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerindeki çalışmalara eklenir. İşçinin aralıklı olarak aynı
işverene ait işyerinde çalışması halinde önceki dönemin kıdem tazminatı ödenerek feshedilmiş
olması, izin yönünden sürelerin birleştirilmesine engel oluşturmaz denilmiştir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararında (T:23.01.2018, E:2017/27839, K:2018/1082); işçinin
aralıklı olarak aynı işverene ait işyerinde çalışması halinde, önceki dönemin kıdem tazminatı
ödenerek feshedilmiş olması, izin yönünden sürelerin birleştirilmesine engel oluşturmaz
denilmiştir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararında (T:16.01.2019, E:2015/29716, K:2019/1297); aralıklı
çalışmalarda önceki fesih sebebi feshe bağlı alacaklar bakımından etkili ise de hizmet süresi
hesabının her iki çalışmanın birleştirilerek yapılması kıdemin ve yıllık iznin buna göre
hesaplanması gerekirken, ikinci dönem çalışmasının başlangıcı dikkate alınarak son yıllık izin
ücretini kazanmadığının kabulü hatalıdır denilmiştir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararında (T:05.11.2020, E:2016/29801, K:2020/14939); davacının
önceki çalışmalarında hak etmiş olduğu yıllık izin sürelerinin kullandırılmış veya karşılığı ücretin
ödenmiş olması önemli olmaksızın, davacının üçüncü döneme ilişkin yıllık ücretli izin süresi
belirlenirken davacının ilk iki döneme ilişkin kıdem sürelerinin de dikkate alınması gerekmekte
olup, önceki dönemin tasfiye olduğu, davacının yeni bir iş sözleşmesi ile çalışmaya başladığı ve
dört tam yıl olan bu döneme ilişkin hizmet süresine göre talep edebileceği yıllık izin hakkı
kalmadığı gerekçesiyle yıllık izin ücret alacaklarının reddi hatalı bulunup, bozmayı gerektirmiştir
denilmiştir.
Prozon Bordro ve Özlük Yazılımı
Proventus’un teknoloji şirketi olan Prozon’un geliştirdiği Bordo ve Özlük Yazılımı yayında!
Bordro süreçlerinizi devrim niteliğinde değiştirmek üzere tasarlandı…