Mahmut Akman
İş ve Sosyal Güvenlik Danışmanı
20 Mayıs 2022
Sirküler No: 566
Yargıtay Dokuzuncu Hukuk Dairesinin (Esas: 2014/28289, Karar: 2014/39615, Tarih: 23.12.2014) kararında; “ Davacının, bayilerden S.. C..’ın şikayeti ile ilgili olarak 14.09.2013 tarihli yazı ile uyarıldığı, bu bayiinin 16.09.2013 tarihli dilekçesinde davacı ile kişisel sorununun olmadığını bildirdiği, bilahare 17.09.2013 tarihli dilekçesi ile “…eğer bana S.. A.. satış temsilcisi olarak gelirse hiçbir yeni ürün almayacağım…” şeklinde başvurusu üzerine, davacının iş akdinin bu bayii ile ilgili anlaşmazlık nedeniyle feshedildiği, davacının uyarılmasına sebep olan olaydan (ihtilaftan) sonra, yeni bir olumsuzluğun ya da olayın meydana gelmediği, bu itibarla feshe dayanak aynı olay nedeniyle hem uyarı hem de fesih işleminin yapılamayacağı, kaldı ki, bayii ile meydana gelen anlaşmazlığın fesih gerektirecek ağırlıkta olmadığı anlaşılmakla davanın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi hatalıdır.” Şeklinde hüküm verilmiştir.
Bu karar doğrultusunda, işçiye aynı olay nedeniyle hem uyarı cezası hem de fesih işlemi birlikte yapılamayacağı sonucuna ulaşılmıştır.